Yüzyıllardır İslam
algısının yanlışlığı yüzünden din hayatın dışına itilerek sosyal yaşamımızdan
uzaklaşmıştır. Bu durum hergün yeni kırılmalara sebep olarak devam etmektedir.
Kendilerini kur an ı kerimi en iyi anlayanlar
konumunda değerlendirilenlerin hiç tereddüt etmeden aidiyetleri doğrultusunda
insanların arasına mesafe koyabildiklerini görüyoruz.
Tarih boyunca
"tümden tekile" büyüyen organik hücre yoktur.
Büyük hareketler de
böyledir. Kuşatıcı ve paylaşımcı bir mantıkla hareket edemediğiniz müddetçe
çevrenizde kimseleri bulamazsınız. Hatalar üzerinden yürüyen kardeşlikler
merhaba kardeşliğinden öteye geçemezler.
Paylaşımsızlık tüm
yıkılan toplulukların ortak hatasıdır
Sosyolojik olarak
değerlendirdiğimiz de Hz. Muhammed sav min bu kuralı ne kadar iyi bildiğini
görüyoruz. Bedirde, hendekte ve uhudda da bu paylaşım söz konusudur. Paylaşım
zaman zaman sonuç itibariyle yanlış olsa bile. Nitekim uhud savaşı öncesi bir
peygamber, bir devlet başkanı ve bir komutan olarak Hz. Muhammedin önerisi
kabul görmemişti. Ancak Hz. Allah bu olaya müdahale etmeyerek netice ile
düzeltilmesi yolunu seçmişti. Müşavere, diyalog ve istişare bu olaydan sonra
gündeme gelmişti.
Hz. Muhammed masaya
yumruğunu vurup benim dediğimden başkası olamaz diyebilirdi. Ama bu ona
yakışmayan olurdu. Neticede imtihan edilecek ve kıyamete kadar bizlere de
örneklik edecek bir tablo oluşacaktı. Masaya yumruğunu vuranlar masa ile
başbaşa kalarak dağılıp gitmişlerdir.
Hayatım boyunca
dayatmacı olmadım doğru görmediğim işlerde öne çıkmadım. Ama yapanlara
desteğimi de kesmedim. Hayatım boyunca İslam dan başka aidiyetlere tevessül
etmedim. Makam ve mevki peşinde koşmadım. Biliyordum ki tüm aidiyetler benden
Allah adına İslam adına diyerek bir şeyler koparacaklardı. Belki de
arkadaşlarımla belki de dostlarımla arama mesafe koyacaklardı. Allah için
sevmekten ve Allah için olmaktan daha güzel ne olabilir diki.
Türkiye genelinde
İslam diye bir derdi olan herkese eşit mesafede yaklaştım. Aynı tonda aynı
koroda aynı şeyleri düşünmesek ve paylaşmazsak bile. Sosyolojik olarak cenazeme
gelen, cenazesine gittiğim, hastalığımda bana geçmiş olsun diyen,
hastalandığında geçmiş olsun dediğim herkesi kucaklamaya çalıştım. Sarhoşu gece
yolda bulup evine kadar taşımayı insani görev bildim. Tek meselem vardı..Ben
Müslümandım bu farkı ortaya koymalıydım.
Tüm bunları
yaparken temel düşüncelerimden hiç mi hiç taviz vermedim. Her ortamda
düşüncelerimi dile getirdim eleştirildim ama ben eleştirmedim. Çıtayı geniş
tutmaya gayret ettim. Yaşadığım şehrin hemen hemen tüm kitleleriyle
arkadaşlıklar kurabildim. Köylüsüyle, kentlisiyle buradan bir Müslüman geçti
farkını ortaya koyabilmek için kardeş oldum. Dünyada tek sermayemdir o.. Bugün
o şehre gittiğimde hemen hemen herkes neden bize uğramıyorsun diye sitem
ediyor. Köylere gitmediğimden dolayı şikayetler alıyorum. Ama ben onları
seviyorum. Ben onlarla beraber olmaktan hoşnut oluyorum.
Bugün oturmadığım o
şehirdeki bağlarım belki de oturduğum zamanlardan daha başka boyutlardadır. Her
telefon bin özlem ifade ediyor.
Eğer ben kendimi
bir kültüre veya bir semte ait hissetmiş olsaydım. Ben o kültürle beraber
oracıkta kalacaktım. Bu kadar geniş bir çevrem olmayacaktı. Binlerce insana
inancımı aktarma imkanı bulamayacaktım. Üveyikliden elmacıya, Yedigelliden
Cemallere kadar hiçbir köy beni tanımış olmayacaktı. Belki de dünyalık çok
şeylerim olacaktı ama monolog bir hayat yaşamış olacaktım. Eğer onları kültür
bünyeme ortak etmemiş olsaydım, eğer onlarla meseleleri paylaşmış ve ortak
çözümler aramış olmasaydım bir stajyer İbrahim vardı güneşli beldesinden, bir
Bekir vardı Devrek tarafından bu arkadaşlar bir muhabbetle namaza başlayıp
Allah cc vahyini okumaya başlayabilecekler miydi?.
Alaplı dan
Safranboluya kadar yüzlerce kişi ile ortak paydalarda buluşmuş olmasaydık
dostlarımızla arkadaşlarımızla aynı yerlerde aynı paydalarda bulunmamız mümkün
olabilecek miydi.
Her zaman söylerim
biz sadece üzülürüz ama kimseye kızma, kimseye darılma hakkımız yoktur. Herkese
eşit olmak herkesle muhabbetimizi devam ettirmek mecburiyetindeyiz. Benim
aidiyetim sadece ve sadece İslam dır. Araçlar benim için done değildir. Çünkü
bizim tamamlayacağımız bir iş yok bizim şahidlik edeceğimiz işler var.
Herkesi Allah cc
için seviyorum.. Herkese Allah cc için saygı duyuyorum.
Benim için 9
yaşındaki ile 90 yaşındaki arasında saygı ve sevgi olarak hiçbir fark yoktur.
Gelen gençliğin
takıntılardan uzak özgür ve İslama aidiyet duygusunu taşıyacağına inanıyorum.
Hata yaptığımda vazgeçmenin özveri olduğunu ve kişileri yücelttiğini biliyorum.
Tüm kardeşlerimin
aidiyet duygularında değişiklik yapmamalarını islama aidiyet duygusuyla hareket
etmelerini çağımızın hastalığına yakalanmamalarını arzu ediyor ve Rabbimizden
niyaz ediyorum..